20 Eylül 2015 Pazar

NYX-MINERAL ''SET IT & DON'T FRET IT'' MATTE FINISHING POWDER

Herkese Merhaba! Bugün sizlere mat bir bitiş pudrası anlatacağım. İnce yapılı ve hem gözaltındaki kapatıcıyı sabitlemek hem de T bölgesinde yağlanmayı engelleyecek bir pudra arayışı içindeydim ve bu ürünü buldum:



 Karma bir cilt tipim olduğu için gün sonuna doğru özellikle burun, sonra alın bölgemde parlama oluyor. Ben de bir nebze bu durumu gidermesi için, hem içerisinde paraben bulunmayan hem de cruelty free bir ürün almak istiyordum. Bu ürün de öncelikli bu iki talebimi karşılıyor ancak maalesef T bölgemdeki yağlanmayı engelleyemedi. Gün sonunda yine özellikle burun üzerimde parlama sorunum devam ediyor. Göz altı kapatıcısını evet sabitliyor. Ancak alın bölgemdeki ince çizgilerin içerisine (belki elimin ayarını kaçırdığımdan mı bilmem, ki çok dikkat ediyorum) toplanıyor. Ben uygulamayı çok yumuşak bir kıl yapısına sahip olan Real Techniques'in Powder Brush'ı ile yapıyorum.




İçeriğine gelince:


Maalesef içerisinde talc var. Talc topaklaşmayı önleyici ve emici olması özelliği ile özellikle bebek pudralarında, far ve allıklarda kullanılan bir madde. Ancak internette talc yazıp biraz araştırırsanız akciğer ve yumurtalıklar için zararlı olduğunu göreceksiniz. Peki bunu bile bile neden satın aldım? Dediğim gibi parabensizlik ve cruelty free olması ilk önceliklerim ve sanırım bunlardan kaçarken 'talc'a tutuldum. Belki performans açısından iyi olsaydı talcı görmezden gelip günlük olarak kullanmasam da özel günlerde kullanabilirdim. Bunun cesaretiyle satın aldım ve pişmanım. Bu ürünün özellikle günlük kullanım için uygun olmadığını düşünüyorum. Talc'ı hergün solumak istemem. Arayışlarım devam edecek..

Not: Bu arada ürünü Akasya AVM'deki Boyner'den satın alım. İnternetten ise lilakutu satışını yapıyor. Ben 60 TL civarı bir fiyata satın almıştım.

Görüşmek üzere!

***

Hi everyone! I will mention a matte finishing powder today. I'm in search of fine texturedpowder to fix my concealer and preventing oily T zone and found NYX-MINERAL ''SET IT & DON'T FRET IT'' MATTE FINISHING POWDER.

I have combination skin, by the end of the day I have a shining nose and forehead. Therefore, I want to buy a cruelty and paraben free product that prevent this shining. This powder satisfies my two prior demands but unfortunately it doesn't prevent the shining. Yes it fixes my concealer but it fills in my fine lines on my forehead. I use it with my Real Techniques Powder Brush.

Let's see ingredients: Unfortunately, it's ''talc'' what caught my eye. Talc is an absorber and prevents aggregation so it is used in baby powders, eyeshadows and blushes. But if you search it on internet , you will see it is very harmfull for our lungs and ovaries. So why did i buy this powder conciously? As I said before, my two priorities (paraben and cruelty free) are important for me and I jump out of the the frying pan into the fire. If its perfomance was fine, I could continue to use it on my special days ignoring talc. I bought it with this courage but I regret. To sum up, I do not think it is good for daily uses cause I do not want to smell talc everyday. My searching continues...

See you!










16 Eylül 2015 Çarşamba

HURRAW! DUDAK BALMI

Herkese Merhaba! Bugün sizlere çok güzel bir dudak balmından bahsedeceğim. Aslında bu postu yapmadan önce havaların soğumasını ve kışın gelmesini beklemek istedim ama dayanamadım. Hem dudaklarımızın yaz kış nemlendirmeye ve korunmaya ihtiyacı var. Yazın güneşten, kışın soğuktan etkilenen dudaklarımız için en önemli koruyucu ve olmazsa olmaz dudak balmları!


Hurraw dudak balmları vegan, cruelty free ve içeriği tertemiz balmlar. Üstelik tarçınlıdan limonluya, vişneliden çikolatalıya, çaylıdan alkolsüz biralıya kadar aklınıza gelenin de ötesinde çeşitleri var. Kendi sitesinde de (www.hurrawbalm.com) diğer çeşitlerini inceleyebilirsiniz. Benim tercihim tarçınlıdan yana oldu. Tarçının dudaklardaki kan dolaşımını arttırdığını ve böylece dudakları daha dolgun gösterdiğini duyduğum için belki ince dudaklarımı biraz daha dolgunlaştırır diye bunu tercih ettim. Zaten tarçınla aram iyi olmuştur hep:) İçeriği şöyle:



İçeriğinde kullanılan yağlardan tanıdık gelenler tatlı badem yağı, hindistan cevizi yağı, kakao yağı ve zeytinyağı. Yağlar soğuk presleme yöntemiyle elde ediliyormuş. Bu demek oluyor ki doğallıkları bozulmamış. Ayrıca içinde E vitamini de var. 4 ile 22 santigrat derecesinde muhafaza etmek gerekiyormuş. Üzerinde leaping bunny görmek beni çok mutlu etti:) Kapağı açıldıktan 12 ay içerisinde tüketmek gerekiyor. Rengi ise şöyle:


Gelelim deneyimlerime: Bir kere dudağınızı yumuşacık yapıyor ve nemlendirmesi mükemmel. (Ben dudaklarımı unutmadığım sürece sabahları diş fırçasıyla fırçalarım. Bu yöntem hem kan dolaşımını hızlandırıp dudağınızı dolgunlaştırıyor, hem de dudak üzerindeki pütürleri yok ediyor. Fazla haşin davranmadan yapmak gerek aksi takdirde dudaklarınıza zarar vermiş olursunuz. Sonra lip balm sürüp, sonra da rujumu sürerim. Böylece ruj dudak çizgilerine dolmaz. ) İkinci olarak Hurraw'ın içeriği tertemiz. Dudak ürünleri ağız yoluyla vücuda kolayca girebildikleri için içeriklerine en çok dikkat etmemiz gereken ürünler aslında. Evet o çok popüler ve en dandik kozmetik market raflarında bile görüp, sırf tadına ya da paketlemelerine bayıldığımızdan dolayı her türlü çeşidinden aldığımız lip balmlar maalesef o kadar da masum değiller. Zaten tatları güzel diye bütün gün yalanıp durup, hem vücuda girişlerini kolaylaştırıyoruz hem de asıl görevlerini yerine getirmelerine engel olmuş oluyoruz.
Üçüncü olarak; Hurraw balmların fiyatı 17,50 TL . Bir lip balma bu kadar para verilir mi? Evet verilir. Çünkü o dandik, koleksiyonunu yapıp sonra da bütün çantalarında ayrı ayrı unuttuğun zararlı lip balmlara harcadığın para Hurraw'a vereceğinden çok daha fazla. Bir tane al adam gibi al derim ben. Bitirene kadar gönül rahatlığıyla kullanmak daha doğru geliyor bana.
Son olarak da, bu lip balmın bitişi parlak. Sonradan sonradan bu parlaklık geçiyor ama mat ruj altında kullanılamayabilir. Üzerinde yazan tinted özelliğini göremedim ben. Renklendirmesi 1 tık değil yarım tık bile anca eder. Benim için renklendirmemesi hiç sorun değil. Küçük bir eleştirim olabilir. O da bir güzel çevire çevire açıyorum ama maalesef (çoğu lip balmdan alışık olduğum gibi) kapatamıyorum:) Yani içeri sokmak için parmakla iteklemek gerekiyor. Aman. O kadar kusur kadı kızında da olur:) 

Ben evimin yakınındaki organik marketten satın aldım. İnternet üzerinden ise vegandukkan.com
sitesinden satın alabilirsiniz.

 Görüşmek üzere:)




15 Eylül 2015 Salı

SKIN BLOSSOM-GENTLE FACE WASH AND COMPLETE CARE SHAMPOO-
SKIN BLOSSOM-YÜZ TEMİZLEME JELİ VE ŞAMPUANI


Bugün sizlere 2 ay önce satın aldığım ve bu süreçte deneyimlediğim iki üründen bahsetmek istiyorum.  Skin Blossom yüz yıkama jeliyle başlayalım:
Bu ürün, üzerinde gördüğünüz gibi %74 organik içerikli. Pure Beauty Award 2012 ve Natural Health tarafından en değerli organik seri ödülünü almış. Ayrıca Soil Assıciation  organik sertifikalıymış. Tercih etmemin sebebi ise  benim için en önemli iki kıstastan ikisini de karşılıyor olması. Paraben yok ve hayvanlar üzerinde test edilmiyor. İçeriği şu şekilde;



Öncelikle ben bu üründen çok ama çok memnun kaldım. Yalnızca akşamları, cilt makyajımın kabasını makyaj temizleme mendili ile aldıktan sonra bir ya da iki pıt (pompalı şişesini sevdim) alıp nemli yüzüme köpürterek uyguluyorum ve bol su ile yüzümü yıkıyorum. Kesinlikle sonrasında bir gerginlik oluşturmadı ben de. (Karma bir cildim olduğunu söylemeliyim.) Kokuya karşı çok hassas iseniz, kokusunu sevedebilirsiniz hiç sevmeyedebilirsiniz.. Bence organik bir ürüne göre gayet taze bir kokusu var. Sivilce yapmadı, güzel temizledi veya yağlandırmadı. Ayrıca çok bereketli bir ürün. 2 aydır kullanmama rağmen yalnızca üçte birinden daha azı bitti diyebilirim. Aşağıdaki fotoğrafta ne kadar bereketli olduğu görülüyor:



Gelelim şampuana.. Şampuanı da iki aydır kullanıyorum Yine içeriğinin temiz olması satın almak için tercih sebebim oldu. İçeriği şöyle:




Saçlarımın uzun ve gür olmasından dolayı ben 2 şampuan yapıyorum. Daha orta ve kısa saçlı olanlar için  tek şampuanlama yeterli olacaktır. Ben bu şampuanla krem kullanmadım. Benim saçımda temizleme hariç herhangi bir etki yaratmadı. Olumsuz bir etkisi de olmadı. Parlak, ışıldayan bir saçımda olmadı ki en önemli vaadi buydu sanırım. 

Ben bu ürünleri evime çok yakın bir organik marketten satın aldım. İnternet üzerinden satın almak istiyorsanız lilakutudan sipariş verebilirsiniz:   www.lilakutu.com
Her birinin fiyatı 40 TL civarı..

Özetle; yüz yıkama jelini tekrar alabilirim ama şampuanı tekrar alır mıyım bilmiyorum. Yeni arayışlarım devam edebilir.

Görüşmek üzere:)


  









5 Haziran 2015 Cuma

PARABEN, ALDATMACALAR VE RAF ÖMRÜ..

Paraben, kozmetik ve ilaç sektörünün vazgeçilmez bir içerik maddesi.. Son yıllarda moda olan parabensiz ürünlerin gözüme çarpması paraben konusunu merak etmeme ve zararlarını araştırmama neden oldu. Sürekli gözümüze sokulan paraben neydi ve neden bu kadar zararlıydı?

Baya uzun bir süredir içeriğinde paraben bulunan ürünler satın almıyorum ve yaptığım araştırmalar üzerine arkadaşlarımı da bilgilendirmeye çalışıyorum. Araştırmadan kastım tabiki internet üzerinden okuduğum yazılar.. Yoksa laboratuvara gitmedim ya da evimde test yapmadım ama burada bir kaç şey bende söylemek istiyorum.


Kozmetik beni gerçekten motive eden ve kendimi iyi hissetmeme sebep olan bir tutku. Kullandığım ürünlerin içerikleri de benim için çok önemli. Paraben,  kozmetik ürünlerinin raf ömrünü uzatmak ve antimikrobiyal koruyucu görevini yapması için kullanılan ucuz bir maddeymiş. Aşağıda sıraladığım çeşitlerini elinizde bulunan herhangi bir kozmetik veya kişisel bakım ürününde görmeniz mümkün:


Methylparaben, ethylparaben, propylparaben, butylparaben veya benzylparaben...

Yapılan bilimsel çalışmalarda, meme kanserine yakalanan kadınların tümörleri içerisinde çok fazla parabene rastlanmış. Paraben östrojen hormonunu taklit eden, deride egzamaya neden olan toksik bir maddeymiş. Kansere sebep olduğunu kanıtlayan kesin bir bilgi olmamasına rağmen bazı ülkelerde ürün içerisinde kullanım miktarına kısıtlamalar getirilmiş, bazılarında ise kullanımı tamamen yasaklanmış. 



Kozmetik firmalarının en büyük aldatmacası , piyasaya sundukları ve satmaya çalıştıkları ürünlerin içerisinde bir maddenin olmadığını iddia edip, onun neredeyse kardeşi olan bir başka maddeyi içeriklerine eklemeleri. Örneğin; paraben-free olarak satın aldığım ürünlerde paraben muadili olarak kullanılan başka zararlı koruyucular kullanıldığını farkettim. Kozmetik delisi biri olarak parabenden kaçarken bir başka muadili olan maddeye toslamam zor olmuyor maalesef.  Saf ve doğal diye satılan, çok uluslu kozmetik firmalarının ürünleri de yüzde yüz saf ve doğal falan değil. Günlerce başka ülkelere taşınan, aylarca raflarda satın alınmayı bekleyen organik ürün ne kadar organik olabilir? Hiç mantıklı gelmiyor..


Bir de makyaj koleksiyonu olayı var. Makyaj koleksiyonu! Böyle söyleyince kozmetik delisi insanların hemen iştahını açan bir tamlama değil mi?  Önce bir rujunuz vardır, sonra beş, sonra bir bakmışsınız onlarca..  Ben de Youtube da makyaj koleksiyonun tanıtan yüzlerce video izlemişimdir. Hepsi de gerçekten çok para dökülmüş koleksiyonlar ve çok emek verilmiş videolar. Emeğe saygım sonsuz ama bana makyaj koleksiyonu yapmak hiç mantıklı gelmiyor. Çünkü kozmetik ürünlerinin üzerinde kapağı açıldıktan sonra ne kadar sürede tüketilmesi gerektiğini söyleyen logolar mevcut. Makyaj malzemesinin cinsine göre bu süre 3 ay ile 2 sene arasında değişiyor. Onlarca rujun, farın ya da kremin örneğin bir sene içerisinde, bir kişi tarafından tüketilmesi imkansız. İmkanlı olsa bile ne kadar sağlıklı?  


Benim kişisel fikrim şu yönde: Parabenin farkındayım. Evet, kansere neden olduğu kesin olarak ispatlanmamış, ama olmadığı da ispatlanmamış. Elimden geldiğince parabenden kaçınmaya devam edeceğim. Hiçbir zaman makyaj koleksiyonum olmayacak çünkü bunun sağlıma zararlı olduğu apaçık ortada. Satın aldığım ürünleri ihtiyacım oldukça ve bittikçe alacağım. Hatta belki satın aldığım ürünlerin kullanmaya başladığım tarihlerini not etmek yararlı olabilir. Alıp memnun kalmadığım ürünleri (kişisel ürünler olmadığı sürece) başkalarıyla paylaşacağım. Çünkü hepimiz farklı yapıda olduğumuz için bana alerji yapan bir ürün, bir başkasına uygun olabilir. 
  Ve tabi ki memnun kaldığım ve kalmadığım ürünleri buradan paylaşmaya devam edeceğim..

Görüşmek üzere!

Hi everyone!

Paraben is an indispensable ingredient of cosmetic and pharmaceutical industry.

In recent years, fashionable paraben free products draw my attention and it caused me to research
about harms of parabens. What is this noticeable paraben and why is it so harmful?

I don't buy products contain parabens for a long time and according to my research, I try to inform my family and friends about them. I mean articles on internet and I want to say something in here.

Make-up is a passion which motives me and makes me feel better about myself. It is also important for me in sense of ingredients of products I used. Paraben is a cheap substance which is used to prolong shelflives of cosmetics and to serve as antimicrobial preservatives. It is possible to see varieties of paraben listed below in your cosmetic or personal care products you have already had:

Methylparaben, ethylparaben, propylparaben, butylparaben or benzylparaben...

According to scientific researches on woman with breast cancer, a lot of parabens have been found in tumours. Paraben is also a toxicant mimic estrogen and cause to eczema on skin. Although there is no definite information that parabens cause to cancer, some countries impose limitations on using them and others completely forbid them.

The biggest trick of cosmetic brands is to add their products an equivalent of a substance by claiming that these products have not contain this substance. For instance; I realized that paraben-free products I bought contain another ingredient as the equivalent of paraben. As a cosmetic mad, unfortunately, it's not difficult for me to meet the equivalents when I avoid parabens. Otherwise, pure and natural products of multinational companies are not pure and natural!! How is it possible that a pure and organic product moved to country to another country for days and waited on shelves to be bought for months is purely organic? It sounds unbelievable.

Moreover, I need to talk make-up collection case. MAKE UP COLLECTION!! What an attracted completion, isn't it? First, you've got one lipstick, then five, finally tens of them . I've been watching lots of make-up collection videos on Youtube too. All of them are very rich and endeavored collections. With all my due respect, it doesn't make sense to me. Because some expiration symbols on products as you can see below show us how long you should consume them and this time limit changes to product type. How is it possible to consume tens of lipsticks, eyeshadows or creams by one person in one year? If it is at all possible, how much is it healthy?



Here is my opinion: I'm conscious to paraben. Yes, it's not proven that paraben causes to cancer or not. I will continue to keep away from it. I never have a big make-up collection because , it's harmful to health in evidence. I will buy cosmetics as needed and finished. Also, it may be useful to note their expiration dates. If I'm not satisfied with the products (not personel ones)I bought, I will share them with my family and friends. They may be satisfied because we all have different skin types.

And I will continue to write here about the products I'm satisfied or not...

See you!!



19 Mayıs 2015 Salı

THE BALM BAHAMA MAMA BRONZER ve REAL TECHNIQUES CONTOUR BRUSH

Herkese Merhaba!
Bugün sizlere bir değil iki ürün tanıtacağım. Bir bronzer ve bir de kontür fırçası. Aslında çoğumuz makyaj bloglarından ve videolarından anlatacağım bronzer ve fırçaya aşinadır ama ben de bir değinmek istedim.
Uzun bir zamandır (Kim Kardashian'ın hayatımıza girmesinden beri herhalde) popülerliği artan bir makyaj durumu oldu yüz kontürleme. E tabiki bunun için  en çok kullanılan malzemelerden biri bronzer pudralar. Bende yüzüm zayıf ve küçük olması sebebiyle aslında çok gerek duymama rağmen merak ettim ve yüzümde denemek istedim. Bunun için aşağıda fotoğraflarını gördüğünüz çok ünlü THE BALM-BAHAMA MAMA ve REAL TECHNIQUES CONTOUR BRUSH'ı aldım.














  Gördüğünüz gibi bronzerın pigmentasyonu ve yapısı çok güzel. Bileğimdeki swatchda ürünün mat bir yapıda olmasına rağmen ne kadar doğal bir ışıltıda barındırdığını görebilirsiniz. Aslında bu ışıltı simli ya da tamamen parlak bir ışıltı değil. Sahilde cildiniz güneş ışığında nasıl parlıyorsa, işte aynen öyle bir ışıltı. Ben böyle içinde kızıllık olan pudralar değilde daha kahverengi alt tonlu olanları çok daha doğal buluyorum. (Sokağa çıktığımızda yanlış sürülmüş pudralı, turuncu renkli yüzleri gördüğümüz zaman çoğumuz ne kadar eleştirmişizdir!)
Bu ürünün kalıcılığı da gün boyu sürüyor. Paketlemesi ve içinde aynasının olması ise çok büyük bir artı.

  Bronzer ile yüzünüze kontür yapacaksanız en önemli konu iyice dağıtmak yani blending olayını çok doğru yapmanız gerekiyor. Aksi takdirde yüzünüzde keskin çizgilerle duran bronzer sizi kötü gösterecek. Bu yüzden iyi bir fırça kullanarak bu işi yapmak gerek. Real Techniquies'in bu kontür fırçası ise bu işte son derece başarılı. Real Techniquies fırçaların hayvan dostu olduğunu söylemem gerek. Ben en çok yüzüme göre büyük burnumu daha küçük göstermek için burun kenarlarıma kullanıyorum.

Bronzer'ın içeği ise şu şekilde:



Ben içeriğini aşağıda linkini paylaştığım siteden araştırdım. Score 2 görünüyor. Bu benim 'zararlı ürün' kriterime göre değerlendirdiğimde kullanılabilir bir ürün olduğunu gösteriyor.

http://www.ewg.org/skindeep/product/225983/TheBalm_Bahama_Mama_Bronzer_%282010_formulation%29/

Muadili ürünlere göre içeriğinde talc ve paraben bulundurmaması bir artı. Ayrıca The Balm ürünleri henüz Peta'nın sitesinde yer almamasına rağmen kendi internet sitesinde cruelty free olarak görülüyor.


Özetle; ben bu ürünleri çok severek kullanıyorum. Benim kendilerinden beklentilerimi karşılamış durumdalar.


Görüşmek üzere!




17 Mayıs 2015 Pazar

LAVERA-SOFT DEO ROLL-ON ORANGE FEELING

Herkese Merhaba!
Sizlere bugün birkaç aydır deneyimlediğim bir ürünü paylaşmak istiyorum. Hazır sıcaklar kendini göstermeye başlamışken memnun kaldığım bir deodorantı anlatmak iyi olur diye düşündüm.
Yaz aylarında en çok kullandığımız kozmetik ürünlerin başında geliyor deodorantlar. Ben de şu sıralar organik, cruelty free ve vegan ürünlere çok fazla kafayı taktığım ve deodorantlarda kötü kokuları yok etmek adına içeriğinde çok fazla kimyasal barındıran kozmetik ürünleri olduğu için küçük bir araştırma yapma ihtiyacı duydum.
Hepimizin evinin, işyerinin çevresi türlü türlü kozmetik ürünleri satan marketlerle dolu ve çoğuda en sık ismini duyduğumuz ve en çok reklamı dönen markaların ürünlerini satıyor. Ama maalesef ki, bu markaların çok popüler deodorantları bir çok zararlı kimyasalı içerisinde bulunduruyor.Bu kimyasal maddelerden biri olan alüminyum ise bunların başında geliyor. Alüminyum vücutta biriken bir maddeymiş ve Alzheimer hastalığına bile sebep olduğu öne sürülmekte. Alkol, paraben ve toksik petrokimya bileşik türevleri ise kansere neden olduğu ve üreme fonksiyonlarına zararlı olduğu söylenen diğer maddeler. Bu yüzden sadece deodorantlarda değil, aslında diğer kozmetik ürünlerini alırken içeriklerini okumak çok önemli. Hayvan testleri ise olayın başka bir boyutu. Bunlarla ilgili ayrı bir post hazırlayacağım ama şimdilik tanıtacağım ürüne geçiyorum.

LAVERA-SOFT DEO ROLL-ON ORANGE FEELING


Lavera bir Alman markası. Çok tanıdık gelmediğine eminim ama aslında 25 yıllık bir marka. Saf içerikli, doğal ve cilt dostu ürünler geliştiren ve üreten bir marka. Bu marka ile ilgili daha fazla bilgiye şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://www.lavera.de/en/

 Organik kozmetik marketlerde ve aşağıda linklerini paylaşacağım sitelerden ürünlerini bulabilirsiniz:

http://www.lilakutu.com/
http://www.ekoorganik.com/


Fiyatı 30 TL civarı. Gelelim içeriğine:


Alüminyum yok, alkol yok, paraben yok. İçerisinde sertifikalı organik tarım ürünleri ve doğal esansiyel yağlar bulunuyor. Vegan bir ürün. Kokusu portakal kokusu mis gibi. Yazın böyle hafif ve taze kokular benim daha çok hoşuma gidiyor. Kıyafetlerimde kalıcı bir iz bıraktığını görmedim. Tek bir olumsuz eleştirim olacak. Gün içerisinde hareket durumunuza göre tazeleme ihtiyacı duyabilirsiniz. Ki ben 24 saat, bilmem 48 saat etkili zararlı içerikli bir ürün almaktansa, bu ürünü çantama atıp tazelemeyi tercih ederim. Onun dışında kendisine bayıldım ve evet yine alırım.

Görüşmek üzere!













11 Mart 2015 Çarşamba

Physicians Formula Super CC Cream Spf30

Herkese Merhaba!

Bugün sizlere çok severek kullandığım, bittikçe tekrar aldığım bir ürünü tanıtmak istiyorum. 

Physicians Formula Super CC Cream Spf30


 CC kremler BB kremlerden sonra piyasaya çıkmış ürünler. Ne kadar yapısal olarak birbirlerine benzer gibi gözüksede CC kremler BB kremlerin bir tık daha geliştirilmiş hali. BB krem yani Blemish Balm (veya Beauty Balm) cildinizi nemlendirme, lekeleri kapatma, güneş ışınlarından koruma ve cilt kırışıklıkları önleme gibi özelliklere sahipken, CC krem yani Color Correcting krem BB kremin tüm bu özelliklerini sahip olmanın yanı sıra aynı zamanda daha ince yapısı ve besleyici içeriğe sahip olması nedeniyle BB kremden ayrılıyor. Kendi fikrimce renk eşitsizliklerini gidermenin en güzel yolu CC kremler...




Her gün cilde fondöten uygulamak cildi hem çok yorduğundan hem de gün sonunda tende kendini çok belli ettiğinden alternatif bir ürün arayışı içerisindeydim. Sonunda hem içeriği daha temiz, hem tendeki duruşu kusursuz, cildimin bütün ihtiyaçlarını karşılarken renk eşitsizliklerimi 
düzenleyecek bu ürünü buldum: Physicians Formula Super CC Cream Spf30
Yukarıda kutusunda yazanlar ise şöyle:



Yaşlılık izlerini, koyu halkaları, lekeleri , matlığı, düzensiz cilt tonunu, kızarıklıkları, koyu gölgeleri, solgunluğu, ince çizgileri, kırışıklıkları ve yorgunluk izlerini gözle görülür bir şekilde düzeltir. Ayrıca anti-aging özelliğe sahip. İçerisinde Spf 30 bulundurması ise güneşin zararlı ışınlarından korunmak için yeterli bir miktar benim için.

Uygulama şekli ve içeriği ise şöyle:





Parfüm ve paraben içermemesi çok güzel bir artı. Hipoalerjenik. Ayrıca 
Peta'nın kendi sitesinde hayvanlar üzerinde test yapmayan firmalar arasında yer alıyor.


Benim cildim karma. Kışın nemlendiricimi sürüp üzerinede bu ürünü uyguladığımda istediğim kusursuz görüntüyü elde edebiliyorum (cildimde ekstra bir sivilce problemi ve kuruluk olmadığı sürece). Ayrıca çok az ürün kullanıyorum. Nohut tanesi kadar diyebilirim. Hem yeterli oluyor hem de bereketli:) Zaten fondöten de dahil hiç bir ürün çok fazla uygulandığı zaman daha güzel bir görüntü ve kusursuz kapatıcılık ortaya çıkarmıyor. Aksine pullanmalar ve çizgi aralarına birikmeler söz konusu oluyor (cakey dediğimiz görüntü)
Renk olarak açık(light) ve orta açık(light/medium) tonları mevcut. İki tonda elimin üzerinde görüldüğü gibi:





Çok daha iyisini bulmadığım sürece bu ürünü kullanmaya devam edeceğim.
Bir sonraki postta görüşmek üzere:)

Not: Bu arada ürünü www.botanikecza.com sitesinden aldım. Hem piyasaya göre çok daha uygun fiyatlı hem de ikinci gün elimde oldu. Bu siteden bu zamana kadar yaptığım tüm siparişlerim çok hızlı bir şekilde elime ulaşıyor. Bilginize:)

Hi everyone!

I want to introduce you my perfect CC cream:
Physicians Formula Super CC Cream Spf30

What do I like about this product?: It acts like a foundation but does not settle into wrinkles like foundation. In my opinion, its coverage is enough for daily use. It is also paraben free and cruelty free. I will continue using this cream for 
daily makeup routine until I find a better one:)

See you next time:)